Atık depolama sahalarında sızıntı suları, en önemli sorunlardan biridir. Atıklardan kaynaklı çok sayıda kirletici parametreyi barındıran sızıntı suyu, katı atıkların içinden süzülerek fiziksel, kimyasal ve biyolojik olaylara maruz kalma sonucu meydana gelirler. Önlem alınmadığı takdirde yer altı ve yer üstü su kaynaklarını kirletme riski bulunan sızıntı suları, çevre kirliliği açısından büyük risk teşkil eder. Sızıntı suyunun bu olumsuz etkisini önlemek için, depo sahasının taban ve tavanı geçirimsiz hale getirilerek yalıtımı yapılır.
Atık depolama alanının altındaki toprak tabakanın içerisine olabilecek sızıntıları önlemek amacıyla, alanın tabanına geçirgen olmayan bir malzemeden oluşan ve birkaç malzemenin birlikte kullanılması ile elde edilen bir tabakanın uygulaması gerçekleştirilir. Bu sızdırmazlık tabakası sızıntı suyunu tutan ve toplama sistemine yönlendiren bir bariyer görevi görür. Sızdırmaz tabakalar depolama sahalarında depo tabanı, sedde ve depo tavanında uygulanmaktadır.




Uygulama Alanları
Belediyeler
Madenler
Endüstriyel Yapılar
Avantajları
- Uygun arazi olduğunda en ekonomik yöntemdir.
- Ön yatırımı en az olan yöntemdir.
- Nihai imha yöntemidir.
- Esnek bir yöntemdir. Katı atık miktarına göre kapasite ayarlaması yapılabilir.
- Kullanılıp kapatılan depolama alanlarından rekreasyon amacı ile yararlanılabilir.
- Hızlı yapılır.
- İlave hacim sağlar.
- Çevreye duyarlı bir sistemdir.
- Özellikle zayıf temel zeminlerinde iyi bir alternatiftir.
Diğer Bilgiler
Depolama sahasında çevre açısından en riskli parametre olan çöp sızıntı suyunun kontrolü amacıyla depo tabanı geçirimsiz hale getirilir ve oluşan sızıntı suyu yeraltına sızmadan uygun drenaj sistemiyle ortamdan uzaklaştırılır. Öncelikle yalıtımı sağlamak için atığın boşaltılacağı bütün alanlara bir taban örtüsü sisteminin kurulması gerekir.
Son yıllarda atıkların depolandığı alanlarda yüksek yoğunlukla polietilen (HDPE) geomembranlar yaygın olarak kullanılmaya başlamıştır. Bunun en önemli nedenlerinden biri bu malzemelerin bu tür sahalarda depolanan çok çeşitli kimyasal maddelere karşı dayanıklı olmasıdır. Atık dolgu sahalarında genelde 2 mm kalınlığında yüksek yoğunluklu polietilen geomembranlar kullanılır. Ancak, ortamdaki kimyasal atıklara bağlı olarak daha ince veya daha kalın ürünler de uygulanabilir.
Tipik bir atık dolgu alanı taban örtüsü kil ve geomembrandan oluşur. Ancak geosentetik kil örtüler sağladığı avantajlar sayesinde sıkıştırılmış kil tabaka yerine kullanılmaya başlanmıştır. Bu nedenle uzun zamandır atık depolama sahalarında geomembran ve geosentetik kil örtülerinin birlikte kullanılmasıyla yalıtım sağlanmaktadır.
Geosentetik kil örtüleri, iki geotekstil arasında sıkıştırılan ve içinde iğneleme yöntemi ile bentonit sıkıştırılmış olan kompozit malzemelerdir. Her tabaka bir diğerinin üzerine bindirilerek uygulanır. Bu malzeme kaynak gerektirmez. Ek yerine bentonit dökülerek birbirine bağlanmış olurlar.
Kil yerine geosentetik kil örtü kullanılması hacim kazandırmasının yanı sıra uygulamada da hız kazandırır. Şevlerde de aynı şekilde yalıtım sağlanarak sızıntı sularının saha dışına çıkması ve çevre sularının saha içerisine girmesi engellenmiş olur.
Genellikle yalıtım tabakalarında iki veya üç farklı malzeme bir arada kullanılarak her bir malzemenin avantajlarından yararlanılmaya çalışılır. Birkaç farklı tabakadan oluşan yalıtım sistemlerindeki ana bileşen hidrolik bariyerdir.